Günaydın Gezginler Kültür Tarih Gurme Doğa Fotoğraf Gezi

Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı

Facebooktwitterrsstumblrinstagramflickr

DUR YOLCU!
Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir!.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir!

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir!…

Düşün ki haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir!…
NECMETTİN HALİL ONAN

Gelibolu "Dur Yolcu" anıtı, Seyhan Çebi 1960

Gelibolu “Dur Yolcu” anıtı, Seyhan Çebi 1960

Eceabat – Kabatepe Limanı hattının önce güneyi sonra kuzeyi olarak Gelibolu Yarımadası
Tarih boyunca önemli olayların sebebi veya sonucu olmuş bir coğrafyaya, Gelibolu Yarımadası’na gidiyoruz. Geçen yüzyılın ilk çeyreğinde çok sayıda devletin önemli değişime uğramasına sebep olan 1. Dünya Savaşı’nın izlerini görecek, mezarlıkları ve şehitlikleri ziyaret edeceğiz.

Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale Savaşları’nı anlatmayacağız, amacımız sizlerin Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nı (GYTMP) gezmesini kolaylaştıracak önerilerimizi, bilmeniz ve dikkat etmeniz gerekenleri paylaşmak istiyoruz. Bu yazımızın devamı niteliğindeki “Çanakkale”, “Assos – Behramkale” ve “Kaz Dağları” yazılarımızda Biga Yarımadası ile ilgili tarih, mitoloji ve efsaneleri okuyabilirsiniz.

Gelibolu’da gezdiğimiz bu bölge UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ – Aday / Geçici yer listesinde 8 Mart 2015 itibariyle yer almaktadır
Türkiye – Çanakkale: Çanakkale ve Gelibolu 1. Dünya Savaşı alanları
Adaylık Türü: Kültürel Miras
Aday No: 5911 / Aday olduğu yıl: 2014

Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’ne kabul edilen yerleri

Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Yarımadası hakkında birkaç satır bilgi
Her yıl 18 Mart tarihini Çanakkale Deniz Zaferi olarak kutlamakta ve bu haftayı Şehitler Haftası olarak anmaktayız.

18 Mart 2015 tarihinde Çanakkale Deniz Zaferi 100. Yıl Törenleri düzenlenecek. Her yıl olduğu gibi 2015’te de Eceabat Limanı, Kilitbahir Kalesi, Rumeli Mecidiye Tabyası ve Çanakkale Şehitleri Anıtı (Abide) bu törenlerin düzenleneceği en önemli yerler.

25 Nisan 2015 tarihinde Anzac Günü Anma Törenleri ve Çanakkale Kara Savaşları’nın 100. Yılı Anma Törenleri düzenlenecek. Anzac ve İngilizlerin düzenleyeceği törenler her yıl olduğu gibi Anzac Koyu, Anzac mezarlıkları ve Conk Bayırı – Bomba Sırt bölgesinde yapılacak. Anzac kelimesi bir kısaltmadır: Australia – New Zealand Army Corp kelimelerinin baş harflerinden oluşur ve 1. Dünya Savaşı için İngiltere adına savaşa katılan – zorlanan Avustralya ve Yeni Zelanda vatandaşları anlamına gelir.

Çanakkale Savaşları denildiğinde hem deniz, hem kara savaşlarını yani Kasım 1914 ile başlayıp Ocak 1916’ya kadar devam eden bir süreyi kastediyoruz. Bu süre boyunca Osmanlı Devleti yurttaşlarından yaklaşık 57.000’den fazla (Abide’deki resmi açıklamaya göre 59.804 kişi) şehit vermişiz; yaralı, kayıp ve kaçakları da dahil edersek Osmanlı Devleti’nden yaklaşık 200.000 insan Çanakkale Muharebelerinden etkilenmiş. Kayıtlardan anlaşıldığına göre karşı tarafın kaybı da hemen hemen bizimle aynı sayıda. Yani Çanakkale Savaşları yaklaşık en az 400.000 insanı bizzat etkilemiş. Savaştaki kayıplarla ilgili kesin bir sayıya hiçbir zaman ulaşamayacağız çünkü savaşa katılan devletlerin kendileri hakkında verdiği bilgiler bile eksik – yanlış yazılmış veya zamanla kaybolmuş. Çanakkale Savaşları ile ilgili tarihi konuları da hatırlamak gerekir: Sarıkamış Harekatı Faciası Aralık 1914 – Ocak 1915, Şubat 1917 ve Ekim 1917 devrimleri ile Çarlık Rusya’nın yıkılması, Kurtuluş Savaşı gibi.

Gelibolu 57. Alay Şehitliği

Gelibolu 57. Alay Şehitliği

Gelibolu ve Çanakkale Boğazı için önemli bir ayrıntı: Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale – İstanbul boğazlarının kontrolü 1918 Mondros Anlaşması şartları nedeniyle 1. Dünya Savaşı’nı kaybeden Osmanlı’dan alınmış ve 30 Ekim 1918’den 26 Kasım 1923’e kadar İngiltere tarafından işgal edilmiştir.

Gelibolu ve Eceabat
Çanakkale Boğazı’nın bir tarafında Çanakkale şehir merkezi, tam karşısında Eceabat kasabası, Eceabat’ın kuzeyinde de Gelibolu ilçesi bulunur. Eceabat ismi nereden gelir? Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından birisi olan Ece Bey İstanbul kuşatmasından önce Gelibolu Yarımadası’nı ele geçirir, Çanakkale Boğazı’nı kontrol etmek için boğazın en dar yerine küçük bir kale ve yerleşim yaptırır, bu tarihten sonra bölgeye Ece Şehri demek olan Ece Abad denilir.

Gelibolu ismi hem ilçenin hem de yarımadanın ismidir. Gelibolu kelimesi nereden gelir? Galat (Kelt) kabileleri, yüzbinlerce kişi, MÖ 276-275’te Batı Avrupa’dan doğuya, Helenistik dünyaya göç ederler, bir kısmı Yunanistan’a bir kısmı Bulgaristan’a yerleşir. Anadolu sınırlarına gelenlerin bir kısmı, binlerce Galat, İstanbul surlarının dışına bugünkü Taksim Şişli bölgesine yerleşir ve Galata köyünü (bugün semt) kurar. Çanakkale Boğazı’na gelen binlerce Galat Anadolu’ya geçemeyince Gelibolu yarımadasının kuzeyine, Lapseki ilçesinin tam karşısına yerleşir, “Gal yurdu” anlamına gelen Gallipoli, bugünkü Gelibolu, yerleşimini oluşturur. Sonraki yıllarda Galatlar hem yarımadaya hem de Anadolu’ya yayılırlar.

Gelibolu Yarımadasında 8 saat
Gelibolu Yarımadası’nda gezilecek alan zaten çok geniş bir bölge, hele buradaki tarihi yerleri ziyaret edeceğinizi de düşünürseniz gezinizin 2 – 3 gün sürmesi gerekir. “Bizim süremiz kısıtlı zamanımız yok, Gelibolu yarımadasını gezmek için sadece 8 saatimiz yani 1 günümüz var” diyorsanız bizim gibi yapın. Feribotla Asya’dan Avrupa’ya gidiyoruz. Rotamız: Eceabat, Kilidbahir, Behramlı Köyü, Alçıtepe Köyü, Abide, Morto Koyu, Seddülbahir, Alçıtepe, Kabatepe, Anzac Koyu, Conkbayırı, Kabatepe Simülasyon Merkezi, Eceabat güzergahı olacak.

Gelibolu Conkbayırı Yeni Zelanda ve Türk anıtları

Gelibolu Conkbayırı Yeni Zelanda ve Türk anıtları

Gelibolu Conkbayırı Mehmetcik anıtı kitabeleri

Gelibolu Conkbayırı Mehmetcik anıtı kitabeleri

Feribot ve iskele
Çanakkale merkez ile Eceabat arasında ve Çanakkale’nin kuzeyindeki Lapseki ilçesi ile Gelibolu ilçesi arasında düzenli olarak feribot seferleri yapılır. Gestaş firması ve T.C. Denizcilik İşletmeleri kış aylarında saat başı, yaz aylarında yarım saatte bir olarak feribot seferi düzenliyor. Otobüs, tır, kamyon veya otomobille, isterseniz yaya da olarak binebilirsiniz. Aşırı yoğun dönemlerde feribot doldukça kalkıyor, beklemiyor. Çanakkale ile Eceabat arası feribot yolculuğu deniz sakinse yaklaşık 30 dakika sürüyor, Lapseki – Gelibolu arasındaki yolculuk ise yaklaşık 45 dakika. Çanakkale feribot iskelesinde tuvalet ve küçük bir büfe var, Eceabat’ta ise bunlar yok ama iskelenin hemen karşısında bakkal, sandviç büfeleri, lokantalar ve kafeler var. Lapseki feribot iskelesi ve Gelibolu feribot iskelesi Eceabat gibi, iskele yakınlarında büfe, tuvalet bulmak mümkün. Feribotlarda açık ve kapalı alan koltukları, büfe ve tuvalet var. Yolculuk sırasında feribotta dolaşabilir, fotoğraf çekebilirsiniz ama feribotta sigara içmek güvenlik nedeniyle yasak. Feribot iskeleye yanaşmadan aracınıza binin çünkü kapaklar inince araçlar hemen çıkmaya başlıyor.

“DUR YOLCU” anıtını uzaktan izliyoruz
Karşı kıyıda, Eceabat’ın biraz güneyindeki tepeye yazılmış olan “Dur Yolcu” anıtını göreceksiniz, kaçırılmayacak bir fotoğraf. Necmettin Halil Onan tarafından yazılan “Dur Yolcu” şiirinin ilk 2 dizesini, Mehmetçik ve meşale figürleri ile arkada dalgalanan Türk Bayrağı’nı çok net görüyorsunuz. “Dur Yolcu” anıtı Değirmen Burnu Tabyası’nın arkasındaki tepeye bulunuyor, 1960 yılında burada görev yapan asteğmen Seyhan Çebi tarafından yapılmış ve kısa zamanda Çanakkale’nin sembollerinden birisi olmuş.

Feribot yolculuğu
Sabah saat 07.00’de Çanakkale merkezde feribot iskelesine geldik, feribot ücretini ödeyerek limana girdik, görevlilerin yönlendirmeleriyle iskelede bekleyen feribota aracımızı park ettik. Üst güvertedeki kafeteryadan çaylarımızı aldık ve boğazı izlemek, fotoğraflamak için Gelibolu yarımadasını gören koltuklara oturduk. Feribot 07.30’da Eceabat’a doğru yola çıktı, boğazın akıntısından dolayı feribot biraz sallanıyor, normal.

kilitbahir - deniz kilidi - kalesi 1

Gelibolu Kilitbahir Kalesi

Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı (GYTMP) Eceabat’tan Çanakkale Şehitleri Anıtı’na gidiyoruz
Çanakkale Deniz Savaşları 19 Şubat 1915 ile 18 Mart 1915 tarihleri arasında çoğunlukla yarımadanın güneyinde ve doğu bölümünde yani Eceabat ile Çanakkale Şehitleri Anıtı (kısa adıyla Abide) arasındaki bölgede gerçekleşmiş.

Çanakkale Kara Savaşları ise 25 Nisan 1915 ile 9 Ocak 1916 tarihleri arasında yarımadanın güneyinde ve özellikle batı bölümünde yani Alçıtepe Köyü ile Kabatepe İskelesi ve Suvla Koyu arasında gerçekleşmiş. Kronolojik sırayla gezeceğimiz için güneye Çanakkale Şehitleri Anıtı tarafına gidiyoruz.

Eceabat’a yanaşınca aracımızla feribottan ayrıldık, 5 dakika sonra “Kilidü’l Bahir” yani Kilitbahir Kalesi‘ne geldik. “Kilidü’l Bahir” kelimesi “Deniz Kilidi” anlamına gelir. Bu kale 1462-1464 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet döneminde Çanakkale Boğazı deniz yolunun güvenliği için yaptırılmış. Kilitbahir kalesi 10 metre yüksekliği olan bir surun içinde yaklaşık 30 metre yükseklikteki birbirine yakın 3 tane yuvarlak kuleden oluşur, bu haliyle 3 yapraklı yoncaya benzer, kendine özgü mimarisi vardır ve bilindiği kadarıyla başka hiçbir kalede bu görsellik yoktur. Osmanlının son dönemlerinden beri Kilitbahir denilmektedir. Bu kalenin tam karşısında, Çanakkale tarafındaki “Kala-i Sultaniye” yani Sultan Kalesi de yine aynı dönemde deniz güvenliği için yaptırılmış. Kilitbahir Kalesi şu sıra onarımda, sanırız 2015 Mart başında ziyarete açılacak çünkü 18 Mart törenlerinin bir bölümü burada yapılacak.

Gelibolu Namazgah Tabyası

Gelibolu Namazgah Tabyası

Kilitbahir Kalesi’nin önünde, deniz kenarında Namazgah Tabyası var, sağlamdır ve ziyaret edilebilir. Namazgah Tabyası Gelibolu yarımadasındaki tabyaların komuta merkezi olarak yapılmış.

Namazgah tabyasından 400 metre sonra deniz kenarında Rumeli Hamidiye Tabyası var. Bu tabya ağaçlarla kaplı durumda ama gezilebilir. Çanakkale deniz yolu güvenliği için tabyaların yapımına Kilitbahir Kalesi ile aynı zamanda, 1462’de başlanmış, ekleme ve geliştirmeler 1912’ye kadar devam etmiştir. Çanakkale ve Gelibolu’da bu amaçla 1915 yılına kadar yapılmış 20 tabya varmış.

Hamidiye tabyasından 300 metre ilerideki yamaçta Rumeli Mecidiye Tabyası ve Şehitliği bulunuyor. Burası Çanakkale Savaşları’nın en ünlü tabyası, Havran’lı Seyit veya bilinen adıyla Seyit Onbaşı – Koca Seyit’in kahramanlığı ile tanıdığımız tabya. Tabyanın önünde, deniz kenarında kahraman Seyit Onbaşı’nın heykeli var. 2006’ya kadar doğru yapılmış bir heykel vardı, 2007’de yanlış yapılmış heykeli koydular.

Çanakkale Gelibolu Seyit onbaşı 2006 (artık yerinde değil)

Çanakkale Gelibolu Seyit onbaşı 2006 (artık yerinde değil)

Gelibolu Seyit onbaşı anıtı 2007

Gelibolu Seyit onbaşı anıtı 2007

Havran’lı Seyit mermiyi topa çıkarırken sırtında taşımıştır, fotoğraflara bakınca yanlışlığı anlayacaksınız. Seyit Onbaşı’nın kahramanlığını kısaca anlatmak gerekir. 18 Mart 1915’te İngiliz ve Fransız gemileri boğaz boyunca tabyaları bombalamaya başlar. Havran’lı Seyit’in Rumeli Mecidiye tabyası isabet alır, tabyadaki toplardan (240/35 mm’lik) sadece 1 tanesi sağlam kalır ama topun vinç sistemi (yerden mermi kaldırıp namluya yerleştiren bölümü) kırılmıştır; yani top ateşleme yapamayacak hale gelir. Bataryada hayatta kalan kişilerden birisi olan Havran’lı Seyit arkadaşı Niğdeli Ali’nin de yardımıyla 215 kg’lık top mermisini sırtına alır, 5 basamak çıkararak topun mermi yatağına yerleştirir ve tabyadaki ateşleme personeli topu ateşler. Aldığı yaralar yüzünde geri çekilmeye çalışan Irresistible savaş gemisini bu atışta vururlar, diğer tabyalar da atış yapmaktadır, gemi mayına çarpar ve birkaç saat sonra batar. Bu başarısından dolayı Havran’lı Seyit’e “Onbaşı” rütbesi verilir ve günlük fazladan 1 ekmek ile ödüllendirilir. Ertesi gün Seyit Onbaşı tabyadaki arkadaşları 1 ekmek aldığı için fazladan verilen ekmeği istemediğini söyleyerek ödülü iade eder. Birkaç gün sonra Seyit Onbaşı top mermisini sırtlar, yanında Niğdeli Ali ile fotoğrafı çekilir ve askeri gazetede yayınlanır. Seyit Onbaşı 1 Aralık 1939 tarihinde memleketi Havran’da hayata gözlerini kapatır. Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bugün gördüğünüz top 2010 yılında İzmir’den getirildi, 1915’te kullanılan topun aynısıdır. Tabyada bugün içi boşaltılmış top mermileri de bulunmakta ve bu mermilerin boşu bile yaklaşık 75 kg ağırlığında.

Gelibolu Kocadere Hastane Şehitliği

Gelibolu Kocadere Hastane Şehitliği

Gelibolu Şahindere Şehitliği

Gelibolu Şahindere Şehitliği

Yazacak çok hikaye – olay, görecek çok yer var. Alçıtepe Köyü’ne doğru giderken sağda, Rumeli Mecidiye Tabyası’ndan yaklaşık 10 dakika ileride, yolun hemen yanındaki Soğanlıdere Sargı Yeri – Hastane Şehitliği’ni (gerçek şehitlik) ziyaret etmenizi öneririz. Çanakkale, Sarıkamış gibi yoğun çarpışmaların olduğu cephelerde cenazeler ateşkes ilan edilerek hızlı bir şekilde bazen şehit oldukları yerde, bazen de düzenlenen toplu mezarlara defnedilmiş. Savaştan sonra kayıtlara bakılarak mezarlıklar haritalara işaretlenmiş. Bu nedenle Gelibolu Yarımadasında iki tür şehitlik var; birincisi gerçek şehitlikler, ikincisi şehitlik anıtlarıdır. Gerçek şehitlikler şehit düşenlerin olduğu yerde toplu mezar açılarak defnedilmesi ve bu alanın şehitlik olarak haritalara işaretlendiği yerlerdir. Bu alanlar çoğunlukla 1916 yılında Şevki Paşa tarafından düzenlenen harita sayesinde bilinmekte. Soğanlıdere’den 5 dakika sonra Şahindere Sargı Yeri – Hastane Şehitliği (gerçek şehitlik) ziyaretinizi bekler. Hastane şehitlikleri genelde yaralı olarak hastaneye gelenlerin şehit olduğunda defnedildiği şehitliklerdir ama bu ikisi biraz farklı: Bu şehitlikler uçaklar tarafından bombalanan hastanelerdir.

Bu arada ilginç bir not aktaralım, Dünya Havacılık Tarihi bakımından uçakların yoğun ve etkili kullanıldığı ilk savaş 1. Dünya Savaşı’dır. Türk Hava Kuvvetleri bakımından da çok sayıda “ilk” Çanakkale savaşlarında yaşanmış, eldeki 4 adet tayyare ve gözetleme balonu ile savaşta etkili bir rol üstlenmiş.

Şahindere’den 10 dakika sonra Alçıtepe Köyü’ne gelirken “Son Ok” anıtının önünden geçeceksiniz. Bu anıt Çanakkale Kara Muharebeleri boyunca güneydeki cephe hattımızın son noktası olup, Anzac birliklerinin kuzeyi doğru ilerlemelerinin durdurulduğu yerdir. Buradaki anıt gerçek şehitliklerden birisidir.

Gelibolu Alçıtepe (eski adıyla kirte) köyü Atatürk fotoğraflarıyla yapılan büyük portre

Gelibolu Alçıtepe (eski adıyla kirte) köyü Atatürk fotoğraflarıyla yapılan büyük portre

Alçıtepe’ye girişte yolun sol tarafındaki binaya dikkat edin. Bu binanın dış cephesi Tarihe Saygı Projesi kapsamında branda ile kaplandı ve brandanın iki tarafında da Atatürk tablosu var. Köye bakan tarafında at üzerinde Atatürk tablosu var; köye giriş tarafındaki (yandaki resim) pano tek parça değil, mozaik tekniği ile yapılan pano Atatürk’ün 2.500 adet resminden oluşan bir resim, yani 2.500 adet resim bir araya gelerek tek bir Atatürk resmi oluşturmuş. Bizce bunun anlamı; her bir parça – birey, bu ülkenin zenginliğidir ve bir arada olunca küçük parçalar büyük bir resmi tamamlar.

Alçıtepe Köyü’nün eski adı Kirte, 1914’e kadar çoğunlukla Rumların yaşadığı bir köymüş, savaştan önce Eceabat’ın güneyindeki tüm köyler gibi burası da boşaltılmış. Çanakkale Kara Savaşları sırasında Kirte Muharebeleri olarak isimlendirilen çarpışmalar Kirte yani bugünkü adıyla Alçıtepe köyü çevresinde yaşanmış. Bugün turizm bölgenin en önemli geçim kaynağı. Alçıtepe köyünde Çanakkale Savaşlarını anlatan 2 tane özel müze var; Salim Mutlu (Salim amca) Müzesi ve Alçıtepe Çanakkale Savaşları Galerisi… Bugün bazı şehirlerimizde bile müze yok, Alçıtepe’deki özel müzeler bizlerin ziyaretini ve desteğini bekliyor. Alçıtepe’de müze gezisi, öğle yemeği ve ihtiyaç molası veriyoruz. Hem yorgunluk hem rüzgar bizi biraz sersemletti, burada kendimize geliriz.

Çanakkale Şehitler Anıtı kuzeyden

Çanakkale Şehitler Anıtı kuzeyden

Çanakkale Şehitler Abidesi kuzey rolyefi

Çanakkale Şehitler Abidesi kuzey rolyefi

Feribottan inip Alçıtepe köyüne gelene kadar gezdiğiniz yerlerde bakkal, büfe yoktu ve Alçıtepe’den sonra en yakın bakkal, büfe ve tuvalet Abide bölgesinde. Alçıtepe’de yemek yemezseniz, Şehitler Abidesi bölgesindeki Morto Koyu içerisinde yemek yiyebileceğiniz 2 tane restoran var. Köyün içerisinde araç park etmek biraz zor, mümkünse ara bir yolda kenara ve yolu engellemeyecek şekilde aracınızı park edin ve camınızın önüne telefon numaranızı yazın çünkü buradan çok sayıda otobüs geçer.

Alçıtepe köyünde çay içip dinlendikten sonra Abide’ye (Çanakkale Şehitleri Anıtı) gidiyoruz, tabelalar sizi yönlendirecek. Alçıtepe’den Abide’ye gitmek, yarım saat sürüyor. Yolda Kaymakam Hasan Bey Şehitliği’nin önünden geçiyorsunuz. Abide yakınlarındaki otoparklara aracınızı yolu kapatmadan ve geçişi engellemeden park edin. Burada 2 adet otopark var birisi yukarıda Alçıtepe yönünde, diğeri aşağıda Morto Koyu bölgesinde. Yol üzerine aracınızı park etmeyin ceza yersiniz. Yazının devamını hazırlıyorum; Kabatepe, Conkbayırı, Anafartalar, Kesik Baş, Kanlı Sırt, Bomba Sırt, Kemalyeri, Anzac anıtları, İngiliz anıtları, vs…

İki cümle ile Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nı özetleyecek olursak: Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızın ruhları şad olsun. Vatan size minnettardır.

Gelibolu mermilerin birbirini deldiği kovanlardan sadece birisi

Gelibolu mermilerin birbirini deldiği kovanlardan sadece birisi

Facebooktwitterrsstumblrinstagramflickr

Bu yazı Günaydın Gezginler© tarafından hazırlanmıştır. Marka tescilimiz bulunmakta, fotoğraf ve yazılarımız telif hakkı taşımaktadır. Alıntı veya kopyalama yapılması durumunda referans olarak Günaydın Gezginler ismi ve sitemize bağlantı verilmesi gerekmektedir. E-posta adresimiz gunaydingezginler@hotmail.com

Bir cevap yazın