Rusya’ya giderken…
Rusya (Moskova – Saint Petersburg) seyahati ulaşım ve konaklama
Her 1 Ocak’ta dünyadan yılbaşı kutlamalarını ağzımın suyu aka aka izlediğim haber bültenleri sağ olsun, aklımda bir “yılbaşında Kızılmeydan” deneyimleme fikri dolaşıyordu ne zamandır. Bu defa çok fazla araştırmadan, önceden çalışmadan, yalnızca vize, uçak bileti ve otel rezervasyonunu cebimize attık. Çevremizde ağız birliği etmişçesine verilen tavsiyelerin ışığında çıktık yola.
Peki neler duyduk, hangilerini ne şekilde deneyimledik? Önce gidiş maceramız…
Hangi mevsimde gidilir?
Gitme amacınız, taşımak istediğiniz yük, rotanız… Her şeyi değiştirir.
Gece-gündüz fotoğrafçılığı arasındaki seçiminiz bile etkiler bu kararı. Havanın aydınlık olduğu zaman dilimlerini hesaba katmalısınız. Oldukça kuzeye, uzun süreli bir yolculuk istiyorsanız yanınıza alacağınız kışlık malzeme ağırlığını da düşünmelisiniz. Nehir gezilerine doğru uzanmak isterseniz hava durumunun ciddi bir etken olacağını hesaba katmalısınız.
Biz kış mevsiminde gittiğimiz için gün ışığı 10:00’dan 16:00’ya kadardı. Ama bence sokakların ışıklandırmaları, iyi ki de hava erken kararıyor dedirtiyor. O kadar renkli o kadar canlı ki sokaklar, gündüz gördüğüm şehir burası mı diye şaşırıyor insan. Gündüz vakti ışıklandırmalar süslemeler kapalı ve genel olarak kar fırtınası etkisinde olduğu için her iki şehir de oldukça kasvetli bir görüntü alıyor.
Rus soğukları abartılıyor mu yoksa şans yüzümüze mi güldü bilmiyorum. 31 Aralık gece yarısı bile -10 derecenin altına düşmedi Moskova’da. 700 km daha kuzeyde olmasına rağmen Petersburg’da da gündüz eldivensiz rahat rahat fotoğraf makinamı kullanabildim. Gece, kar, fırtına, rüzgar koşulları bir araya gelince ve nehir üzerindeki köprüdeyseniz, fotoğraf çekme tutkunuz hipotermi riskine yenik düşebiliyor.
Amacınız yalnızca yiyip içip eğlenmek ise zaten sizi hiç tutmayalım, ne zaman isterseniz gidin 🙂
Bilet
Ucuz bilet bulma tüyolarını bilmeyen kalmadı artık. Takip ettik bulduk. Zaten genel olarak, konuya hakim olmayan turizm acentelerinin satış politikası yüzünden, “Beyaz Geceler” denilen dönem, 21 Haziran’dan dolayı yalnızca Haziran’a yığılmış durumda. Ve bu nedenle fiyatlar şişiyor. Oysa “beyaz geceler” mantığı, gün ışığının uzun olduğu Mayıs-Ağustos dönemidir. İlla sürekli etkinlik peşinde koşmak niyetinde değilseniz Haziran pahalılığını pas geçebilirsiniz.
Bizim konsept zaten Kızılmeydan’da yılbaşı olduğu için, bilet konusu nispeten rahattı. Tek tereddütümüz Moskova- Petersburg arası geçişi tren ile mi uçakla mı yapacağımıza karar vermekteydi. Zaman kazanmak ve değişken tren fiyatlarını takip etmekle uğraşmamak için uçağı tercih ettik. İyi de yaptık çünkü kar fırtınası nedeniyle zaten tren yolculuğunda nerden geçtiğini bile görme şansımız yoktu. Kar fırtınası evet. Hayatımda ilk defa bir pilotu alkışlayasım geldi. Türkiye iç hatlardaki uçuşlar, inişler bile bu kadar kararlı ve bu kadar sarsıntıSIZ olmuyor ne yazık ki.
Yolculuk hakkında önemli detaylar… Peşpeşe yaşanan aksilikler.
Havaalanına vardığımızda uçuşa 3-4 saat vardı. Herkes gibi bir şekilde zaman geçirdik ve Pobeda Havayolu kontuarına geldik. Nasıl unuttuk bilinmez, check-in yapmamıştık. Meğer ucuz bilet aldığımızı düşündüğümüz Pobeda, uçuşa 2 saat kala check-in işlemini yapmadıysak kişi başı 25 Euro ceza ödetiyormuş. Bu arada, ekstra ücret ödeyip, 20 kg bagaj ve yer seçimi de satın almıştık. Diğer birkaç yolcuyla birlikte isyan ettik direndik o ayrı. Ama yapacak bir şey yok. Ödedik tabi, Rusya seyahatini mi iptal etcez : ))) Görevli, bu ödemeyi yaptıktan sonra dönüş için bu koşul otomatikman ortadan kalkıyor dedi ama dönerken ilk işimiz check-in yapmaktı.
Yani neymiş, bilet alınca ilk iş havayolu şirketi kurallarını okumak şartmış.
Ya sonra? Kontrollerden geçtik. Kapıya geldik. Pobeda’nın bagaj hakkına uygun şekilde ( 36*30*27 ) cm ölçülerini kontrol ettikleri bir sandık var. Neyse ki önceden hazırlıklıydık. Aksi halde uçağa giremiyorsunuz. (Montlar atkı vs vs elinizde ne varsa üzerinize giyin. Elde taşınan her şey el bagajı sayılıyor. ) Bu arada neyse ki görevliler hala Türk. Tam içeriye ilerliycem. Bizim ekipten bir arkadaş bir türlü geçemedi. Emniyetten alınan pasaportun orijinal fotoğrafı karanlık, kimliği doğrulayamıyoruz diye bir türlü geçişe müsaade etmediler. Biz geçirsek bile Rusya’da sorun çıkar diyorlar. Uçak kalktı kalkacak. Son dakikada onayladılar. Ama o da nesi? O telaşla elimdeki biniş kartı kayboldu. Ben tam panik limitindeyken bankodaki görevli boş bir biniş kartına bilgilerimi yazdı kalemle. Ve biz en son binen yolcular olarak koşarak uçağa geçtik. Tam uçağa girerken suratsız bir kabin görevlisi biniş kartımı soruyor. O kadar kontrolden geçmişken neden hala soruyor onu da anlamış değilim ama tükenmez kalemle yazılmış olan biniş kartımı beğenmedi ve beni her ne hikmetse uçağa almamakta oldukça kararlıydı. Suratsız ve kaba tavrıyla, İngilizce konuşmaya da kesinlikle yanaşmıyordu. Bir havayolu personelinin İngilizce bilmemesine ihtimal dahi vermiyorum. “Rusça bilen yok mu, bu adam beni uçağa almıyor” diye sinirle bağırırken, ekip şefi ya da benzer bir görevi olduğunu tahmin ettiğim bir yetkili net bir şekilde beni uçağa alabileceğini kabin görevlisine söyledi de seyahatim başlamadan bitmiş olmadı. Adamı şimdi bulsam gidip boynuna sarılırım herhalde.
Yani; Siz siz olun boarding kartınızı kaybetmeyin (sonra çok saçma ve kolay bir yerden çıktı o ayrı)
Kendimi koltuğuma bıraktığımda “ne Rusyaymış arkadaş! Daha Türkiye’den canımıza okudu” dedirtti doğrusu.
Sonra 25 Euro hafiflemiş olmanın huzuruyla koltuğuma yayılıp uyumaya çalıştım. Manzara için cam kenarı seçtiğimiz ayrı ayrı koltukların kış ortasındaki tek manzarası buluttan halıydı ne de olsa…
Havaalanı ile ilgili notlar
Biz Moskova’da Vnukovo havaalanı’na indik ama diğer 2 havaalanında da sistem aynı.
Havaalanında pasaport kontrol yavaş ilerliyor. Zamanlamanızı iyi ayarlamalısınız.
Pasaport polisi, size küçük bir kağıt verecek. Asya ülkeleri, Gürcistan vb yerlere gidenleriniz varsa, tanıdık gelecektir. Migration Card. ASLA kaybetmeyin. Otel check-in’leri, iç hat uçuşlar, tren vs, her yerde mutlaka bununla işlem yapılıyor. Türkiye’ye ayak basana kadar en önemli eşyanız o kağıt.
Havaalanından çıkmadan önce bir Rus telefon hattı alın. Türkiye’deki operatörlerden her şekilde daha ucuz. Arama ve SMS özelliklerini pek kullanmayacağımı söyleyerek, 600 rubleye sınırsız internet seçeneği olan hattan aldım. 2 hafta kadar geçerliymiş. Rusya’da bulunduğum her gün doya doya video görüşme yapabildim.
Ulaşım
Havaalanından gideceğiniz adres de dahil her yere Yandex taksi uygulaması mükemmel çalışıyor. Biz 5 kişi, havaalanından minivan çağırdık. Şehir merkezinin güneyindeki otelimize toplam 1200 rubleye gittik. Aynı zamanda, gideceğimiz yeri ve ödeyeceğimiz tutarı da önceden taksi uygulamasında görüp onayladığımız için, ayak basar basmaz dil engeli ile karşılaşmamış olduk.
Bilmeyenler için kısaca özetliyim. Uygulamayı telefonunuza indiriyorsunuz. Bilgilerinizi ve telefon numaranızı giriyorsunuz, ki burada Rus telefon hattı almış olmam kesinlikle bir avantaj sağladı. Uygulamayı açtığınızda bulunduğunuz noktayı, gideceğiniz adresi girdiğinizde size araç önerileri, size ulaşacağı dakika ve fiyatlandırma sunuyor. Burada tabi önemli olan, adresi doğru seçmiş olmanız. Aksi halde, zincir otellerden birini seçtiğinizde ve yalnızca ismini girdiğinizde şoför sizi şehrin diğer tarafındaki, aynı adlı otele götürebilir. Otel rezervasyonunuzdaki açık adresi kontrol etmeyi unutmayın. Bu aşamadan sonra, arabayı fiyatı vs uygun bulduğunuzda size, ismi, plakası, rengi, markası modeline kadar bilgi veriliyor. ve siz, araç gelene kadar haritadan konumunu takip edebiliyorsunuz. Tek kelime konuşmaya gerek kalmadan da, ödemenizi yapıp araçtan iniyorsunuz. Bazı Avrupa ülkelerindeki gibi öne oturmama kuralı yok. Sürücünün nezaket standartları oldukça değişken. Yani her yerde valizinizi indirecek kişilere denk geleceğinizi düşünmeyin.
Metro veya otobüslerle şehir merkezine de ulaşım rahat ancak biz bilet almak, merdiven bulmak, kiril alfabesi korkusu , oteli ve bölgeleri bilmememiz nedeniyle, taksiyi tercih ettik.
Konaklama
Genel olarak konaklama seçimlerinizi lokasyona göre yapın derim. Bizim grubun genel tercihi, mevsimden kaynaklı eşya fazlalığımız ve yanımızda büyük fotoğraf makinalarının olması nedeniyle orta düzey ve şehir merkezlerine 2-3 km mesafedeki otellerdi. Özellikle St. Petersburg’da Nevsky Prospect yakınlarında bir otel/hostel seçmenizi öneririm. Akşamları bol bol sokakları gezersiniz. Moskova için ise Metro duraklarına yakın olun yeterli. Moskova’nın akşamları ise genel olarak Kremlin’e çıkan sokaklarda yoğunluk kazanıyor. Meşhur Arbat caddesi belki de yılbaşı arifesi olmasından dolayı, genelde kapalıydı. Genel olarak birkaç otel fotoğrafı, kahvaltısı, menüsü iliştiriyorum aşağıya.
Bunlar da St Petersburg Otel’den…
Fotoğraflarla ilgili bir kaç not eklemek isterim. Otel personelinin İngilizce konuşma derecesinin Türkiye’dekilerle benzer olduğunu düşünüyorum. Otel kalitesine göre, en azından resepsiyon ve önbürodakilerle sıkıntı yaşamıyorsunuz. Yemek konusunda özel bir hassasiyetiniz var ise, belirtmek gerekir ki kaldığımız otellerde, özellikle ayrılmış bir bölüme rastlamadım. Gitmeden önce rezervasyon yaparken bu konuda onlarla iletişim kurmanız iyi olacaktır.
Hostel konusunda çekinceleri olanlara şunu söyleyebilirim. Rusya genel olarak alkolün litrelerce tüketildiği bir ülke ve evet biz karşılaşmadıysak da, sokaklarda bazen aşırılıklar oluyormuş ancak Rusya’da tanıştığımız kişilerin hostel deneyimlerini sorduğumda, rezervasyon sitelerinde yorumları okuyarak gidilen hostellerin güvenli olduğunu söylediler.
Ev tipi konaklama da, en azından bu iki kent için tercih edilebilir bir seçenek. Uluslararası sitelerden, referansı olan kişilerle iletişime geçerek ev kiralayabilirsiniz. Sistemi biliyorsanız sıkıntı yaşamazsınız.
Aslında genel olarak konaklamadaki temel unsur, metro
istasyonlarına yakınlığı. Herhangi bir yerden karşıdan karşıya geçmenin,
taksiye binmenin bile mümkün olmadığı düşünülürse, evet, buna odaklanmakta
fayda var. Kısıtlı zamanlar ve soğuk havalarda önemli bir etken olacaktır.
Facebook