Günaydın Gezginler Kültür Tarih Gurme Doğa Fotoğraf Gezi

Hızlı trenle günübirlik Konya gezisi

Facebooktwitterrsstumblrinstagramflickr

Yüksek Hızlı Trenle Konya’ya gitmek ve Konya’da gezmek
Güzel ve güneşli bir havada evde oturmak yerine gezelim dediğinizde teknolojinin imkanlarını kullanıp gezelim görelim öğrenelim diyorsanız Eskişehir, İstanbul veya Ankara’dan Yüksek Hızlı Trenle günübirlik Konya’yı gezmeye gidebilirsiniz. Özellikle müzeleriyle, yöresel mutfak kültürü ve manevi huzur bulabileceğiniz (şehir trafiğinden kısmen uzak) bir yer Konya. Bu yazıda sizlere Konya merkez ilçeleri olan Karatay, Selçuklu ve Meram’daki bazı yerleri günübirlik gezmeniz için saat planıyla anlatacağız.

Yüksek Hızlı Trenle Ankara’dan Konya’ya yolculuk ne kadar sürer?
Ankara – Konya arası Yüksek Hızlı Trenle yaklaşık 2 saat sürmekte.

Konya’da gezdiğimiz bu bölge UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ – Aday / Geçici yer listesinde yer almaktadır
Türkiye – Konya: Selçuklu Medeniyeti Başkenti
Aday Türü: Kültürel Miras
Aday No: 1404 / Aday olduğu yıl: 2000
Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’ne kabul edilen yerleri

Konya’da nereleri, nasıl gezebilirsiniz?
Haftasonu Konya’ya gidecekseniz, tren biletinizi en az 1 hafta öncesinden almanız gerekiyor. Ankara – Konya yüksek hızlı treni ile sabah 07.00’de Ankara Tren Garı’ndan hareket edecekseniz, Ankara Tren Garı’na saat 06.30′da gelin , bilet ve güvenlik kontrolü yapılarak trene bineceksiniz. Aslında saat 08.30 gibi bir tren daha var ama erken gitmek daha çok yer gezmeyi sağlayacak. Sincan İstasyonu’nda durduk, Polatlı İstasyonu’nda durmadan yola devam ettik. Yüksek Hızlı Trenle Ankara Konya arasında yolculuk yaklaşık 2 saat sürmekte. Tren bazı yerlerde saatte 255 km hıza ulaşıyor. Saat 08.55′te Konya Tren Garı’na ulaştık.

Konya Tren İstasyonu şehir merkezine arabayla yaklaşık 10 dakika mesafede. İstasyondan belediye otobüsüne binerek veya taksi ile Mevlana Müzesi’ne gidilebilir. bindik ve stadyum, Atatürk evi, Alaaddin tepesi etrafından, Konya Katolik Kilisesi’nin arkasından, İplikçi Camisi (Mevlana’nın ders verdiği cami), Şerafettin camisi, Konya Valiliği, Sultan Selim Camisi (bazılarının ‘Konya Selimiye Camisi’ dedikleri cami), Yusuf Ağa Kütüphanesi’nin ve İstiklal Harbi Şehitleri Anıtı’nın önünden geçtik. Mevlana Müzesi’ni gezmek için müzenin Üçler Mezarlığı tarafındaki kapısında saat 09.30 civarında aracımızdan ayrıldık. Mevlana Müzesi, Kültür Bakanlığı’na bağlıdır ve giriş herkes için ücretsiz.

Mevlana Müzesi bahçe, avlu ve dergah olarak üç kısımdan oluşmakta. Alaaddin Keykubat kendi sarayının gül bahçesi olan bu yeri 1218 yılında Mevlana’nın babası Bahaeddin Veled’e (en bilinen ünvanıyla Sultan-ul Ulema’ya) veriyor. Çelebiler Kapısı’nı kullanarak bahçeden avluya geçtik. Avluda 17 adet çile odası (dönemi tanıtan odalar olarak kullanılmakta), Selsebil Çeşmesi, Şeb-i Arus Çeşmesi, matbah (mutfak, dergahın yönetim merkezi sayılır), neyzen mezarlığı, 2 adet kümbet mezarlık, şadırvan ve avlu mezarlığı bölümlerini gördük. Avludan dergaha 1922 yılında yenilenen Tilavet Odası kapısından girdik. Dergahın içerisi dört bölümden oluşmakta. Tilavet odası (yazı sanatı odası), Huzur-u Pir (Mevlana, babası, oğlu, çelebiler ve Mevlevi tarikatındaki diğer önemli kişilerin mezar sandukalarının olduğu bölüm), semahane (Mevlevi eşyaları sergilenmekte), mescit (sergi salonu) bölümlerini gezdik, mescit bölümündeki kapıdan avluya çıktık.

Önceki yıllarda (2009 yılına kadar) dışarı çıkmak için kullandığımız dervişler kapısı (çarşıya çıkan taraf), kapının dışındaki meydan ve Sultan Selim Camisi’nde onarım ve düzenleme yapıldı. 2013 yılında Sultan Selim Camisi önündeki meydan düzenlendi, 2014 yılında Dervişler Kapısı (Dervişan Kapu) yanına yeni bir kapı açıldı, böylece Mevlana Müzesi yeni bir çıkış kapısına kavuştu.

Dergahı gezdikten sonra yine Çelebiler Kapısı’ndan geçerek avludan bahçeye geçtik. Müze bahçesinden dışarı çıkmak için kafeterya – hediyelik eşya satış bölümünün yanındaki kapıdan dışarı çıktık. Mevlana Müzesi gezimiz yaklaşık 2 saat sürdü. Bazen 1,5 saatte yapabiliyoruz ama Mevlana’yı Anma Haftası döneminde (7-17 Aralık tarihleri arasında) müzeyi gezmek 3 saat kadar sürüyor.

Mevlana Müzesi’nin Sultan Selim Camisi’ne bakan çıkış kapısından çıkınca tam karşıya, Alaaddin Tepesi’ne doğru yürüyün, Konya Valiliği önüne gelince sağ tarafta Şerafettin Bey Türbesi’ni göreceksiniz. Şerafettin Bey Türbesi önündeki meydanda, yer seviyesinde küçücük bir havuz var. Havuzun derinliği 5 cm. ve havuzun çevresinde Mevlana’nın sözleri yer almakta. Şerafettin Bey Türbesi’ni ve arkasındaki Şerafettin Camisi’ni gördükten sonra arka sokaktaki Şems-i Tebriz’i Camisi ve Türbesi’ne gittik. Mevlana’nın gönüldaşı, sohbet arkadaşı, mesnevi ve divan kitaplarını yazmasına neden olan gönül dostu, Mevleviliğin temel taşlarından Şems-i Tebrizi’nin Türbesini ziyaret ettik. Mevlana “hamdım, piştim, yandım” sözlerini Şems-i Tebrizi’yi kaybettikten sonra söylemiştir. Hemen yanındaki Emir İshak Bey Türbesi’ni gördükten sonra Şerafettin Bey Türbesi önüne döndük.

Alaaddin Tepesi’ne doğru yürürken yolun solunda İplikçi Camisi’ni göreceksiniz. Alaaddin Tepesi’ne gelince sağa devam edin, Karatay Medresesi önüne geliyorsunuz. Burası günümüzde Çini Eserler Müzesi olarak kullanılmakta. Karatay Müzesi Kültür Bakanlığı’na bağlıdır. Müze kart geçerli, hala müze kartınız yoksa 5 TL. Eyvanlı yapıdaki binanın içinde büyük havuz yer almakta. İçeride Anadolu Selçuklu Dönemi çinilerinin eşsiz örneklerini göreceksiniz. Karatay Medresesi’ndeki çini eserler arasında özellikle Beyşehir Gölü kıyısındaki Kubad Abad Sarayı’ndan getirilen Anadolu Selçuklu Dönemi çinileri görülmeye değer. Bu çinilerden bazılarının üzerine etkileyici güzellikte Orta Asya tipindeki insan yüzleri resmedilmiş. Celaleddin Karatay’ın Türbesi’nin bulunduğu odaları gezdik.

Karatay Medresesi Müzesi’nden sonra yürüyerek İnce Minareli Medrese Müzesine saat 12.15 civarında gittik. Bu müze de Kültür Bakanlığı’na bağlı. Müze kart geçerli, müze kartınız yoksa 5 TL. İnce Minareli Müze, diğer adıyla Taş ve Ahşap Eserler Müzesi, Konya ve civarından toplanmış olan ahşap oyma, yakma ve kakma eserler ile işleme, bezeme, kabartma taş eserlerin bulunduğu müzedir. Bina içinde havuz, odalarda motif ve yazılarla işlenmiş ahşap ve taş eserler bulunmakta.

Saat 12.40 civarında İnce Minareden çıktık, aracımızla saat 12.50 gibi İzzet Koyunoğlu Müzesi’ne gittik. Buradaki tığ işi, halı – kilim, kıyafet, silah, Konya’nın eski fotoğrafları, mineraloji (kayaç, taş), fosil, arkeoloji, doldurulmuş hayvanlar ve tablolar, eski para koleksiyonu bölümlerini gezdik.

Güzel bir yemek yiyebilmek için isterseniz Meram tarafına isterseniz Aziziye Camisi civarındaki restoranlara gidebilirsiniz. Bamya çorbası, etli ekmek (pideye benzer), Konya tandır, bıçak arası yemeklerinden birini ve tatlı olarak höşmerim veya sac arası denemenizi öneririz.

Yemekten sonra saat 14.30 civarında eskiden Meram Bağları olan yere gittik. Bağları kesip apartman yapınca ‘Meram Bağları’ ismi kısaldı ve Meram adını aldı. Meram’da Tavus Baba türbesini ziyaret ettik. Tavus Baba aslında bir bayandır, konuyla ilgili detayları Konya Tarihi bölümünde bulabilirsiniz.

Saat 16.00 gibi Alaaddin Tepesi’ne geldik. Alaaddin Tepesi Konya’nın en bilinen yerlerinden birisi, şehrin tam merkezinde. Roma – Bizans Dönemi’nde tepenin olduğu yerde kale bulunmaktaydı. Mevlana Caddesi’nin başında aracımızdan indik. Merdivenli – havuzlu yoldan çıkarken 1936’da yapılan Umum Şehitler Anıtı’nın önünden geçiyorsunuz. Tepeye çıkan merdivenli yolun bittiği yerde eski sarnıç bulunmakta (bugünlerde sarnıcın içini tuvalet yapıyorlar). Sarnıcın hemen yanında Konya’nın en eski camisi sayılan Alaaddin Camisi duruyor. Alaaddin Camisi’nin iç avlusunda iki adet kümbet mezar var. Bu kümbetlerde Selçuklu Hanedan’ından Alaaddin Keykubat, Alaaddin Keykavus, 4. Kılıçaslan da dahil olmak üzere 8 Sultan ve Hatun’un mezar sandukası bulunmakta. Caminin iç sütunları mermer, dış sütunları ahşap; caminin çatısının iç kısmı ahşap, dış kısmı ise ateş tuğlası.

Alaaddin Camisi’nin hemen altında, Karatay Medresesi’ne bakan tarafta Selçuklu Sultanı 2. Kılıçarslan Sarayı kalıntıları bulunmakta. Sarayın bir duvarının bir burcu hasarlı olarak zamana direniyor, geri kalan bölümler yıkılmış ve toprağı örtmüş. Alaaddin Tepesi’nin arka tarafına, park – bahçe kısmına geçtik. Tepenin batı tarafındaki merdivenlerden indik. Tam karşımızda İnce Minareli Medrese (Ahşap ve Taş Eserler Müzesi), öğlen gezdiğimiz yer. Saat 17.30 oldu, çarşıda Konya şekeri, hurma şekeri, Mevlana ve Konya figürlü kaşık, pano vs eşya alışverişi yapabilirsiniz.

Alışverişten sonra tren garına geldik. Konya’dan saat 19.00’da kalkan Yüksek Hızlı Tren ile yola çıktık, 21.00’de Ankara’ya geldik. Güzel, yoğun ve ‘derin’ bir gezi yaptık.

Konya’yı gezmek ne kadar sürer?
Benim bu sefer gezdiremediğim ve yazıda anlatamadığım daha pekçok tarihi yer bulunmakta. Şehir merkezindeki bizim gezemediğimiz cami, bina, müze, tepe, türbe, kültür evi gibi yerleri gezmek ve alışveriş yapmak için en az 1 gün daha ayırmalısınız.
Dünyanın en eski kenti olan Çumra ilçesindeki Çatalhöyük yerleşim yerini gezmeniz gerek. Sadece Çatalhöyük’ü gezmek için yarım gün ayırmalısınız. Çatalhöyük yazımızı bu linki seçerek okuyabilirsiniz
Bu civardaki diğer höyükler ve arkeoloji alanlarını da gezmek isterseniz 2 gün daha ayırmanız gerek.

Konya’da ne yenir, ne alınır, ne yapılır?
Konya mutfağı konusunda klasik olarak bilinen yemekler dışında damak tadınıza uygun çok sayıda yemek bulunmakta. Bamya çorbası, arabaşı çorbası, kesme çorba, badem çorbası; etli yaprak sarma, desti kebabı, etli ekmek (pideye benzer), Konya tandır, bıçak arası, ekmek salması, kavurma, kavurmalı Konya tiridi, Bademli pilav gibi yemekler ile kaymaklı höşmerim, un helvası, saç arası, kabak tatlısı, incir dolması gibi tatlıları denemelisiniz. Konya’da çok sayıda restoran – kafe bulunmaktadır.

Alışveriş konusunda çok sayıda merkez ve dükkan var. Mevlana resimli veya Mevlana’nın sözlerinin bulunduğu kaşık, pano, tablo, tepsi, Konya resimlerinin bulunduğu dokumalar, Konya şekeri, hurma şekeri, Konya yağlısı (galeta gibi ama daha kısa boylu çubuk kraker), çini veya seramik eşyalar bulabilirsiniz. Alışveriş, yemek ve konaklamalar için pek çok yerde kredi kartı ile ödeme geçerlidir. Hemen hemen tüm bankaların atm ve şubeleri bulunmakta. Şehir içi ulaşımda çok kolay olarak dolmuş ve taksi bulabilirsiniz.

Konya’da gezilebilecek başka yerler?
Merkezde Sille – Rum taş evleri mahallesi, pencereleri kapısından büyük olan Aziziye Camisi, İplikçi Camisi, Konya Arkeoloji Müzesi, Koyuncuoğlu Etnoğrafya Müzesi bulunmakta.

Diğer ilçelerde Akşehir Nasreddin Hoca, Seydişehir Tınaztepe Mağarası, Hadim Yerköprü Şelalesi, Halkapınar İvriz Kaya Anıtı, Beyşehir Eflatunpınar Anıtı, Karapınar Meke Gölü, Beyşehir Eşrefoğlu Camisi, Beyşehir Fasıllar Anıtı, Meram Klistra Antik Kenti, Beyşehir Kubad Abad Sarayı, Çumra Boncuklu Höyük, Çumra Çatalhöyük vs gezilebilecek diğer yerlerden sadece bazıları.

Bu bölümde yazdıklarım sadece gezi notlarıdır. Gezdiğimiz yerlerin açıklamalarını www.gunaydingezginler.com yani sitemizdeki Mevlana Müzesi, Şems-i Tebriz’i Camisi, Alaaddin Camisi ve müzeler gibi bölümlerde bulabilirsiniz.

Facebooktwitterrsstumblrinstagramflickr

Bu yazı Günaydın Gezginler© tarafından hazırlanmıştır. Marka tescilimiz bulunmakta, fotoğraf ve yazılarımız telif hakkı taşımaktadır. Alıntı veya kopyalama yapılması durumunda referans olarak Günaydın Gezginler ismi ve sitemize bağlantı verilmesi gerekmektedir. E-posta adresimiz gunaydingezginler@hotmail.com

9 Responses to Hızlı trenle günübirlik Konya gezisi

Bir cevap yazın